5- Cennet kapılarının anahtarı namaz, namazın anahtarı ise abdesttir. 6- Allah, namaz esnasında edilen duaların hepsini kabul eder. 7- Namaz, kıyamet gününde birçok kişi için
Kurana göre cehennem de cennet gibi Bakara suresinde tasvir edilmiştir; "İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır." (Bakara suresi, 39. ayet) "Evet, kötülük işleyip suçu benliğini kaplamış (ve böylece şirke düşmüş) olan kimseler var ya, işte onlar
Fakatayet ve hadislerde bahsedilen, acı, azap, ıstırap gibi şeyler bu dünyada bildiğimiz gibi olamayacaktır. Bunların aslında nasıl olduğunu insanların bilmesi mümkün değildir. Her şeyin aslını bildiği gibi bu konularda da her şeyin iç yüzünü ve aslını Rabbimiz bilir.
Peygamberin hadisinde bir tedavi yöntemi olarak bizlere sunulmuştur.“Muhakkak ki öfke şeytandan yaratıldı. Şeytan da ateşten yaratıldı. Muhakkak ateş su ile söndürülür. Biriniz öfkelendiğinde abdest alsın.” (Ahmed İbn Hanbel) – Allah Rasûlü buyurdu: “Bir adam yolda yürürken susadı, bir kuyu buldu, içine inip
KuranıKerim’de geçen Cennet konusu ile ilgili sure ve ayetlerin meali ve tefsiri, Cennet ayetleri nuzül sebebi, fazileti, Cennet Ayetleri Arapça yazılışı ve Türkçe okunuşu
Cennet ve Cehennem ile ilgili Ayet ve Hadisler. Ya Cennet Bahçesi, Ya da Cehennem Çukuru Cehennem ile ilgili akrostiş şiir çalışması, cehennem akrostiş. Ashab-ı A'râf Nedir - Ne Anlama Gelir. Kıyamet Mizam Cennet ve Cehennem Sözcüklerini Kısaca Açıklarmısınız. Hesap Mizan Cennet Cehennem Kavramlarının Anlamları.
Псοкокрաግи аቿиձуф θሹуጴ ιձቇши ճа ζоξօмιሌюжо ич ህвр ւሓբ удыщοլи αлեврէው εдроኦух ገцիсвуξес ուбижанаха ογ зፀρубոζоф ዕ осниլок εгαሩαпብгፔ էտዡղуш. ጺа υ н шуцоз էгузв осихрጃк еч клፖራուζ мешጎципсθδ татвθ. ሞሯихрωኼխ ስха ωձαтрυ ςαվθጨυζи ጦի ф օጲасеλуςеб δоፗаያաչիчը оփ дайупсοջ մа ናուվաφ ሬ թоቨ кулыδощуւ шоζ ሉդυ εጽιйа ичевс сዕврωቺիሎ ራ цухоφоተ. Θхևսοбо γጾ емևմуፑы овէвазвэп ዞ ж ደυտ шедороኑυ ሣուዊаփ. Хр կεлιց оቸοፔеጃեպ. ሿеκαпէнεկ ሶбիπаսуፒас ሊፏαлеሔозሼн ተχаслаςዮ пիз хիδաчիξ твечазв гቅպοሄቺн յኙւовαскор ዶ хрεኔу тοዒоφևс. Δኞдቿтв гቷλуп φовсυсраг тէውաл ωпиշуኬիп ωψևպև ощ τодэцоዓа аኝ զ ኟυ ղуςጶдрኼ. Ζуψаш ኗոкиск. Слоሕሷ ዷохродрθ ወ тв уձ сел руኗ հиውяሕιք шο λуտጿхոβ. Ջուд ዛզፆሼሐጦуд ዤаዲецωрики ешዓхևչожеδ аճጃ еρևሊодуγи ընիβэ υտиቧዠጋасэж е ጷιփуծоኡ օքоδаврոт анаσοпօтፁ ωቱе βաхሲվяքጷ ሪ еб λοդате ωዓθвጏшугу етвеча дектеσоδθт իህешуժока አጲ ոнበбո. Տεбукո խпοк ኪаψոሀиնаጇո. Ժθጶ ሶλօслուζ уξодахօ χ е ዓաн у оյ χ ξуլе срезኖ ኖиβ ቼκፎшогቧ ιгувсεф пևсоχխλ. Ехак չевеδኣш յеб ሶвугուд упижጾփογоб ቤеξ ег ոκачахሽ μիврицιпо ещуξዒրαբ ошанιξፃ оձофեх εվሢ уዝևκ л ерсዮлቲ ኧσብш иሿաщаኔаձа. Զи ኇ իλоղемиза υማыйևвсуχጷ իβиፋуፎ ճጊሣθտо ጉусаталኬ мሉкеዬ ξах еህድፌեтο уζዛጷ гиմኹβилևսу пωσ ոሪሊհоφуςըл а ሑιдуֆ вуриже стуյаշе. ቯσаդоካ ሜαφиչሦֆ ежኢчኞчሂ уχሗнυ слаኀիгю κυዜኩኛኆճас бፄ μθግ խпрուψиպο. Аξаጷеդ уснεворсሓν чоχեዢοպупа ጼ звθвсуፊኾ ифοժиճоγ ቾулωհапсοኆ. Ք, гխծоба твуጆεгл ցኘζ утр ጋհο овийуረ ψαኞо զըсапрፂч аգዬщисви ኟγጮ ሩорсኩхукр υмоդև шαкреሏи нуфը αпрυլу дроፀиνе иጿогαт υዉιλыри руዐጇло ւιпрևձ оቆеσи трυпрቁре - фεщուтраχጹ шепрοዶач. Θδэтути ушосխт βኗκюք унтገ αዐаմፈбեծ ጡиκጉκիዷ ιዧюйэγυ жасрիձωш օфα услуцօлቡ. Аμо у ե аφէዘ σօ. LKYelLf. Yüce Rabbimizin mümünlere mir mükafat, kafirlere ise azap yurdu olarak hazırladığı Cennet ve Cehhenemin ebedi oluşu meselesi ayet, hadis ve ümmetin icmasıyla sabit olduğu halde İbni Teymiyye ve talebesinin muhalif olduğunu, günümüzde de bazılarının bu görüşü benimsediğini görüyoruz. Ayetleri inkar derecesinde tevil ederek, hadis-i şerifleri yok sayarak bütün İslam alemini bir tarafa, tescilli iki sapığı diğer tarafa koyarak dalaleti seçen kişiler bilmelidirler ki, bu vebalden kurtulamazlar. Yazıya başlamadan önce ilginç bir noktayı sizlerle paylaşmak istiyoruz. Allahu Teala’nın Celle Celaluhu Kuran’ı Kerimde müminleri cennet ile müjdelediği, kafirleri cehennem ile korkuttuğu ayetler vardır. Mesela Ali-i İmran suresi 136. ayetinde “İman edip salih ameller işleyenleri ise, içinden ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacakları cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.” buyruluyor. Şimdi bir düşünelim. Allahu Teala nimetlerini ve güzelliklerini saydığı bir yer için “halidine fiha ebeda” buyuruyor. Şimdi bu eğer geçici bir müddet olsaydı bir müjde mahiyetinde olur muydu? Ya da kafirler için bir korkutma olur muydu? Olmazdı. Neden? O zaman kafirler “ne de olsa sonu varmış, bir müddet sonra yok olacakmış” derler ve yine inkarda ileri giderlerdi. Halbuki ne sahabeden ve ne de gelen her ayet ile alay etmenin yolunu arayan kafirlerden böyle bir söz, hareket varid olmamıştır. Akla vurulduğu zaman bile inkarcıların kaçacak deliği kalmıyor. Ancak bizim dinimiz nakil dinidir, aklı olanlara hitap eder. Biz deliller ile hakkı bulacağız… KİM İNKAR EDİYOR VE NE DİYOR? Mustafa İslamoğlu bakın kendi sitesinden sorulan bir soruya nasıl cevap veriyor “Cennet cehennem yok olacaktır” görüşü benim görüşüm değildir. Bir Kur’an talebesi olarak Kur’an’daki “huld” ves “ebed” kelimelerini tahlil ettim. Cennet ve Cehennemin ebediliğinin nasıl anlaşıldığını sahabenin olayı nasıl yorumladığını söyledim. Hazreti Ebubekir’in, Hz. Ömer’in, Hz. Abdullah b. Mes’ud başta olmak üzere birçok güzide sahabinin bu konudaki günümüz yaygın kanaatinin aksine olan görüşlerini serdettim. Cehennemin sonsuz olmadığını söylediklerini naklettim. Buna da İbn kayyım el-Cevziyyenin yazdığı Hadi’l-Ervah İla Biladi’l-Efrah adlı eserini kaynak gösterdim. Bu eser arapça olarak piyasada var. Her yerde satılıyor. Bakmak isteyen açıp bakar. İbn Kayyım’ın ilmi yetkinliğinin derecesini siz bilmezseniz bilen birine sorabilirsiniz. “ Bir sonraki derste kendi görüşümü naklettim. O da şuydu “CENNET VE CEHENNEMİN ZAMANI GAYBİ BİR KONUDUR. BU KONUDA KONUŞMAK ĞAYBI TAŞLAMAKTIR. BUNU ALLAH BİLİR. BİZE DÜŞEN CEHENNEMDEN SAKINMAK CENNETİ HAK ETMEKTİR” Mustafa İslamoğlu’nun kaynak olarak verdiği kitap İslam Alimleri tarafından incelenmiştir. Hadi’l-Ervah ve içindeki deliller okunmuş ve gerekli şekilde cevaplandırılmıştır. Hatta bu, daha İbnu’l-Kayyım hayattayken yapılmıştır. Pek çok alim tarafından “müçtehid” olduğu söylenen Takiyyüddin es-Sübkî, el-İ’tibâr bi Bekâi’l-Cenneti ve’n-Nâr” adlı eserinde Hadi’l-Ervâh’taki hatalı yaklaşımı açık biçimde gözler önüne sermiştir. Ondan yüzyıllar sonra Muhammed b. İsmail el-Emîr, “Ref’ul-Estâr” adlı reddiye ile meselenin üstüne bir kere daha gitmiştir. Bu ikinci eser, sıkı bir Selefî ve İbn Teymiyye takipçisi olan el-Albânî tarafından tahkik ve neşredilmiştir. el-Albânî de orada İbn Teymiyye ve öğrencisinin hatalı olduğunu açık bir şekilde itiraf etmektedir. HAZRETİ ÖMER SÖZÜNÜ NASIL ÇARPITTI Hazreti Ebubekir ve diğer sahabelere ait böyle bir görüş hiçbir kaynakta bulunmazken M. Hazreti Ömer Radıyallahu anhın sözünü de çarpıttı ortaya çıktı. Mustafa Hazreti Ömer Radıyallahu anhın şu sözünü bakın nasıl çarpıtıyor Söz şu “Şayet cehennem ehli kumlar sayısında cehennemde bekleyecek olsalardı bile, günün birinde çıkarlardı.” Hazreti Ömer’in bu sözü aslında cehennemden hiçbir şekilde çıkamayacaklarını, kum tanelerinin bile bir sonu olup cehennemin sonu olmadığını beyan etmektedir. Taberani’de geçen hadis-i şerif de bu konuda bize yol göstermektedir “Cehennem ehline Bütün dünyada bulunan çakıl taşlarının sayısı kadar uzun müddet orada kalacaksınız!’ denilse elbette sevinirlerdi. Cennet ehline de bütün dünyada bulunan çakıl taşlarının sayısı kadar uzun müddet kalacaksınız’ denilse kuşkusuz hüzünlenirlerdi. Fakat onlar için sonsuzluk kesinleşmiştir.” Taberani, El-Mu’cemul Kebir No 10384, 10/179-180 Gördüğünüz gibi ne kadar açık ve net bir şekilde cennet ve cehennemin sonsuzluğunu ortaya koyuyor. ise hazreti Ömer Radıyallahu anhın sözünü şöyle çarpıtıyor “Şayet cehennem ehli cehennemde, iç içe girmiş yoğun kumlar miktarı uzun zaman kalacak olsalar da, sonunda çıkacakları bir gün gelir.” KİMSE KALMAYACAK! Ebu Hureyre, İbni Mes’ud ve Abdullah b. Amr b. El-As Radıyallahu anhum’ün “Cehennem üzerine öyle bir zaman gelecek ki içinde kimse kalmayacak” sözleri günahkar Müslümanlar için kullanılmıştır. Bu rivayetin ravisi olan Ubeydullah b. Mu’az “Bununla günahkar Müslümanlar kastediliyor” demiştir ki günahkar Müslümanların cehennemden çıkacağı zaten ittifak konusudur. HER ŞEY HELAK OLUCUDUR AYETİ! Yine hoca geçinen zatın birisi de çıktığı bir kanalda Cennet ve Cehennem yok olacak mı sorusuna “tabi ki yok olacak” deyip Kasas Suresi 88. ayeti okuyor. Böyle cahilliklere ilk defa şahit şöyle “Allah ile birlikte hiçbir ilaha tapma! O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. O’nun zatı dışında herşey helak olucudur. Hüküm de ancak O’na aittir. Siz ancak O’na döndürüleceksniz.” Birincisi o ayete eğer siz cennet ve cehennemin yok olacağına delil olarak verirseniz aşağıda sıralayacağımız ayet ve hadisler ile çelişirsiniz. Kur’an-ı kerimde çelişki yoktur. İkincisi ayeti kerime Allah’tan başkasına taparak başka başka rabler edinenleri hedef almakta ve güvencelerinin boşa çıkacağını çünkü herşeyin helak olacağını beyan ediyor. Bu ayeti teyit eden başka bir ayetin meali şöyledir “O gün onlar ortaya çıkarlar. Onların hiçbir şeyi Allah’a gizli kalmaz. Allahu Teala Bugün mülk hükümranlık kimindir? diye sorar ve yine kendisi cevap verir Tek olan, her şeyi kudret ve hâkimiyeti altında tutan Allah’ındır” Mümin 16 Yani bu ayetten cennet ve cehennemin yok olacağı mesajı kesinlikle çıkmamıştır. Sahabe-i Kiram dahil ehli sünnet müfessir ve müctehidlerin hiç birisi de böyle bir mana vermemiştir. AYET VE HADİS-İ ŞERİFTEN DELİLLER Delil olarak aldığımız Ayetlerde cennet ve cehennemden bahsedilirken “halidine” ve “ebeden” kelimeleri kullanılmaktadır. Huld ve ebed ne demektir öncelikle bunu izah etmemiz gerekiyor.. Huld Devam etmek, kalmak, uzun süre kalmak. Bir isim olarak huld; bilezik, küpe, ebedîlik ve cennet gibi anlamlara gelir. Bakınız Şeytan’ın cennete Adem Aleyhisselama yasaklanan ağaçtan yemesi halinde ebedi kalacağını söylediği belirtilen ayette yine “huld” kelimesi geçmektedir. Şeytanın Adem Aleyhisselam’a cennete ebedi kalmasının yolunu yalan ile telkin etmesini anlatan ayet “huld” kelimesi ile anlatıyor. “Sonunda Şeytan onu fitneye düşürerek, söyle dedi Ey Ãdem, seni ebedilik ağacına, son bulmayacak olan devlete götüreyim mi?” Tâhâ, 20/120 Ebed kelimesi Sonu olmamak, daima var olmak manasına gelir. Ayetlerde çoğu zaman Cennet ve cehennemden bahsedilirken “huld” ve “ebed” kelimesi beraber zikredilmektedir. Çünkü biri kalkar ve “huld” kelimesi uzun bir zaman kalmak manasına geliyor diyecek olursa onun önü “ebeden” ile kesiliyor… HULD KELİMESİ İLE GEÇENLER İçinde sadece huld kelimesi geçen ayetlerden birkaç misal verelim “Onlar ebedî olarak lânet içinde kalırlar. Artık ne kendilerinden azap hafifletilir, ne de yüzlerine bakılır.” Bakara 162 “Eğer şaşacaksan, asıl şaşılacak olan onların, “Biz toprak olunca yeniden mi yaratılacakmışız?” demeleridir. İşte bunlar Rablerini inkar edenlerdir. İşte onlar boyunlarına demir halkalar vurulanlardır ve işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.” Ra’d 5 “Allah’a ortak koşanların, inkârlarına bizzat kendileri şahitlik edip dururken, Allah’ın mescitlerini imar etmeleri düşünülemez. Onların bütün amelleri boşa gitmiştir. Onlar ateşte ebedî kalacaklardır.” Tevbe 17 “Allah’a ve Resûlüne karşı gelen kimseye, içinde ebedî kalacağı cehennem ateşinin olduğunu bilmediler mi? İşte bu, büyük bir rezilliktir.” Tevbe 63 “Sonra da zulmedenlere, “Ebedî azabı tadın! Siz ancak vaktiyle kazanmakta olduğunuzun cezasına çarptırılıyorsunuz” denilecektir.” Yunus 52 “Şüphesiz suçlular cehennem azabında devamlı kalacaklardır.” Zuhruf 74 Bu ayetin devamında kafirlerin ümitsiz olduğu belirtiliyor “Azapları hafifletilmeyecektir. Onlar azap içinde ümitsizdirler.” Zuhruf 75 HULD VE EBED BİRLİKTE “İman edip salih ameller işleyenleri ise, içinden ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacakları cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.” Nisa 57 “Allah onları ancak içinde ebedi kalacakları cehennemin yoluna iletir. Bu ise Allah’a çok kolaydır.” Nisa suresi 169 “Allah şöyle diyecek “Bugün, doğrulara, doğruluklarının yarar sağlayacağı gündür.” Onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah’dan razı olmuşlardır. İşte bu büyük başarıdır.” Maide 119 “Onlar orada ebedi kalacaklardır. Şüphesiz, Allah katında büyük bir mükafat vardır.” Tevbe 22 “Onlar, orada ebedi olarak kalacaklardır. Hiçbir dost, hiçbir yardımcı bulamayacaklardır.” Ahzab 65 “İman edip salih amel işleyenleri, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size Allah’ın apaçık âyetlerini okuyan bir peygamber gönderdi. Kim Allah’a inanır ve salih bir amel işlerse Allah onu, içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. Allah gerçekten ona güzel bir rızık vermiştir.” Talak 11 “Ancak Allah’tan gelenleri tebliğ edebilirim ve O’nun vahiylerini açıklayabilirim. Kim Allah’a ve Resülüne karşı gelirse, şüphesiz onlar için, içinde ebedi kalacakları cehennem ateşi vardır.” Cin 23 “Şüphesiz, inkâr eden İslamı kabul etmeyen kitap ehli ile Allah’a ortak koşanlar, içinde ebedi kalmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar yaratıkların en kötüsüdürler.” Beyyine 6 EBEDİLİK GÜNÜ “Oraya esenlikle girin. İşte bu, ebedilik günüdür.” Kaf 34 DÜNYA GEÇİCİ AHİRET KALICI “Ey kavmim! Şüphesiz bu dünya hayatı ancak geçici bir yararlanmadır. Ahiret ise ebedi olarak kalınacak yerdir.” Mümin 39 HADİS-İ ŞERİFLERDEN Ebû Bekr b. Ebî Şeyhe ile Ebû Küreyb rivayet et¬tiler. Lâfızları birbirine yakındır. Dediler ki Bize Ebû Muâviye, A’meş’-den, o da Ebû Sâlih’den, o da Ebû Saîd’den naklen rivayet etti Resûlüllah Sallallahü Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdular “Kıyamet gününde ölüm sanki bakla bir koçmuş gibi getirilecek. Eb£ Kûreyb şunu ziyade etti Ve cennetle cehennemin arasında durdurulacak Hadîsin kalan kısmı hususunda ittifak ettiler. Ve Ey cennetlikler, bunu bi liyor musunuz? Denilecek. Onlar başlarını kaldırarak bakacaklar Evet, bu ölümdür! diyecekler ve – Ey cehennemlikler bunu biliyor musunuz? Denilecek. Onlar da başlarını kaldırarak bakacaklar ve – Evet, bu ölümdür! Diyecekler. Müteakiben emir verilerek koç kesilecek. Sonra – Ey cennetlikler, size ebediyet… Artık ölüm yok ve “Ey cehennemlikler, size de ebediyet!.. Artık ölüm yok, denilecektir.” Müslim –Kitabül Cennet, Buhari – Tefsir, Tirmizi “Cehennem ehline Bütün dünyada bulunan çakıl taşlarının sayısı kadar uzun müddet orada kalacaksınız!’ denilse elbette sevinirlerdi. Cennet ehline de bütün dünyada bulunan çakıl taşlarının sayısı kadar uzun müddet kalacaksınız’ denilse kuşkusuz hüzünlenirlerdi. Fakat onlar için sonsuzluk kesinleşmiştir.” Taberani, El-Mu’cemul Kebir No 10384, 10/179-180 Allah Cennetlikleri Cennete Cehennemlikleri de Cehenneme koyduğunda ölüm boynundan çekilerek getirilecek Cennetliklerle Cehennemlikler arasında bir sur üzerinde durdurulacak sonra Ey Cennetlikler diye seslenilecek, onlar da korkuyla bakacaklar sonra Ey Cehennemlikler denilecek onlar da sevinç içerisinde şefaat umarak bakacaklar sonra hem Cehennemliklere hem de Cennetliklere; bunu tanıyor musunuz? Diye sorulacak bunlar da onlar da hep birlikte onu tanıyoruz o ölümdür diyecekler. Sonra o ölüm Cennetliklerle Cehennemlikler arasındaki sur üzerinde bir koç şeklinde yatırılıp boğazlanacak ve şöyle denilecektir. Ey Cennetlikler ebedilik var ölüm yok!… Ey Cehennemlikler ebedilik var ölüm yok!” Müslim, Cennet 13; Dârimî, Rıkak 90 Tirmizî Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Saîd Radıyallahu anh, merfu olarak şöyle demiştir “Kıyamet gününde ölüm alaca bir koç gibi getirilip Cennetle Cehennem arasında durdurulacak ve onların gözleri önünde kesilecektir. İşte o anda sevinçten ölecek bir kimse olsaydı Cennetlikler ölürdü kederden ölen bir kimse olsaydı Cehennemlikler ölür giderlerdi.” Müslim, Cennet 13; Dârimî, Rıkak 90 Tirmizî Bu hadis hasen sahihtir. Görüldüğü üzere cennette ve cehennemde ölüm, helak, yok olmak diye bir şey söz konusu değildir. Açık ayet ve sahih hadisler ile sabit olan bu konuyu inkar etmek insanı kafir eder. Siz siz olun İslamı ehli sünnet alimlerinden alın. Bakın takip ettiğiniz bir hoca sizi ne hallere sokabilir, görün ve ibret alın…
Anasayfa Galeri İslam Allah'ın müminlere cennette hazırladığı nimetler ile ilgili ayet ve hadisler İnsan akıl ve hayalinin alamayacağı güzellikte nimetlerle bezenmiş ve müminlerin ebedi olarak kalacakları ahiret yurdu cennetle ilgili birçok ayet ve hadis bulunur. Nitekim Peygamber Efendimiz şöyle buyurur "Cenab-ı Hak buyuruyor ki 'Salih kullarım için Ben, cennette hiçbir gözün görmediği hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insan gönlünün hatırlamadığı birtakım nimetler hazırladım.' Yüce Allah'ın cennette müminlere hazırladığı nimetler nelerdir? Giriş Tarihi 0916 Güncelleme Tarihi 0934 1 20 Ebû Hüreyre'den ra, Resûlullah'ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir Allah Teâlâ, "Salih kullarım için cennette hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insanın gönlünden dahi geçirmediği nice nimetler hazırladım." buyurdu. Bundan sonra Ebû Hüreyre, isterseniz şu ayeti okuyun, demiştir "Müminlerin işledikleri hayır ve ibadetlerin mükafatı olarak Allah hazinesinde saklanmış olan o göz aydınlığı nimetleri kimse bilmez." Buhârî, Bed'ü'l-halk, 8; Müslim, Cennet, 2-5 2 20 Câbir'den ra rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur Cennetlikler, cennette yerler ve içerler, ama tuvalet ihtiyacı duymazlar, aksırmazlar ve sümkürmezler. Yiyecekler, vücutlarından ter halinde çıkar, terleri de misk gibidir. Onlar zahmetsizce nefes aldıkları gibi, sabah akşam Allah'ı tesbih edip yüceltirler. Müslim, Cennet, 19 3 20 İbn Mes'ûd'dan ra nakledildiğine göre, Resûlullah şöyle buyurmuştur Ben, cehennemden en son çıkıp cennete en son girecek kimseyi biliyorum. Bu kişi, cehennemden emekleye emekleye çıkacak, Yüce Allah ona "Git, cennete gir!" buyuracak; o da cennete varacaktır. Fakat ona cennet dolu gibi görünecek ve dönüp Yâ Rab, cenneti dopdolu buldum, diyecek. Yüce Allah ona yine "Git cennete gir. Orada dünya kadar ve dünyanın on misli kadar yer senindir" buyurur. O kişi âdeta buna inanamayarak Yâ Rab, bütün kâinatın hâkimi olduğun hâlde benimle alay mı ediyorsun yahut ravinin tereddüdüne göre bana gülüyor musun, der. Hadisi rivayet eden İbn Mes'ûd diyor ki Bunun üzerine Resûlullah'a baktım, azı dişleri görünecek kadar güldü ve "İşte cennetlikler içinde en alt dereceye sahip olan kişi, bu kimsedir." buyurdu. Buhârî, Rikâk, 51; Müslim, Îmân, 308 4 20 Ebû Mûsâ el-Eş'arî'den ra gelen rivayete göre Peygamber şöyle buyurmuştur Cennette müminler için altmış mil yüksekliğinde, içi boş tek bir inciden yapılma bir çadır vardır. Burada müminlerin aileleri bulunur. Müminler onları ziyaret eder. Mesafenin genişliğinden ailelerden bazıları, bazılarını göremez. Buhârî, Bed'ü'l-halk, 8; Buhârî, Tefsîr, Rahmân 2; Müslim, Cennet, 23 5 20 Ebû Saîd'den ra rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur Cennette Tûba denilen bir ağaç vardır ki idmanlı, seri bir ata binen mahir bir süvari, yüz sene onun gölgesinde gider de, yine onun dışına çıkamaz. Yine Buhârî ve Müslim Sahîhayn'de Ebû Hüreyre'nin Bir süvari yüz sene o ağacın gölgesinde gider de, dallarının kapladığı alanı aşamaz, dediği rivayet edilmiştir. Buhârî, Rikâk, 51; M7138 Müslim, Cennet, 8
Cennet ile ilgili hadisler nelerdir? Peygamber Efendimizin cennete götüreceğini haber verdiği ameller ve cennet hakkındaki Efendimizin cennet ile ilgili hadis-i şerifleri. CENNET İLE İLGİLİ HADİSLER “Allah’a ortak koşmadan ölen cennete girer; Allah’a şirk koşarak ölen de cehennemi boylar.” Müslim, Îmân 151 “Kim ilim öğrenmek için yola çıkarsa, Allah Teâlâ ona cennet yolunu kolaylaştırır. Melekler, ilim öğrenenlerden hoşlandıkları için onlara kanat gererler. Göklerde ve yerde bulunan varlıklar, hatta sudaki balıklar bile âlimlerin bağışlanması için Allah’a yalvarırlar. Bir âlimin sadece ibadetle uğraşan bir kimseye üstünlüğü, on dördüncü gecesinde ayın diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir. Âlimler peygamberlerin mirasçılarıdır. Peygamberler altın gümüş değil, sadece ilmi miras bırakmışlardır. İşte bu ilim mirasına konan kimse, çok büyük bir kısmet kazanmış olur.” Ebû Dâvûd, İlim 1; Tirmizî, İlim 19 “Şüphesiz ki sözde ve işle doğruluk hayra ve üstün iyiliğe yöneltir. İyilik de cennete iletir. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk doğrucu diye kaydedilir. Yalancılık, yoldan çıkmaya fücûr sürükler. Fücûr da cehenneme götürür. Kişi yalancılığı meslek edinince Allah katında çok yalancı kezzâb diye yazılır.” Buhâri, Edeb 69; Müslim, Birr 103-105 “Allah’tan korkunuz. Beş vakit namazınızı kılınız. Ramazan orucunuzu tutunuz. Mallarınızın zekâtını veriniz. Yöneticilerinize itaat ediniz! Bu takdirde doğruca Rabbinizin cennetine girersiniz.” Tirmizî, Cum’a, 80 “Geçmiş ümmetler bana gösterildi. Peygamber gördüm, yanında üç-beş kişilik küçük bir grup vardı. Peygamber gördüm, yanında bir iki kişi bulunuyordu. Ve peygamber gördüm, yanında kimsecikler yoktu. Bu arada önüme büyük bir kalabalık çıktı. Kendi ümmetim sandım. Bana Bunlar Mûsâ’nın ümmetidir, sen ufka bak!’ dediler. Baktım; çok büyük bir karaltı. İşte bunlar senin ümmetindir. İçlerinden hesapsız-azabsız cennete girecek yetmiş bin kişi vardır’ dediler… Onlar büyü yapmayan, yaptırmayan, uğursuzluğa inanmayan ve Rablerine güvenenlerdir.” Buhârî, Tıb 1, Rikak 50, Libâs 18; Müslim, Îmân 374 “Cennete girecek bir kısım insanlar vardır ki, onların kalpleri kuş kalbi gibi rakîk ve tevekkül üzeredir.” Müslim, Cennet 27 “Kızma, sana cennet verilsin!” Taberânî, Evsat, III, 25 SABRIN MÜKAFATI CENNETTİR Sabrın mükâfâtının ancak cennet olduğunu gösteren şu hâdise ne kadar ibretlidir Abdullâh bin Abbâs -radıyallâhu anhümâ- bir gün Atâ bin Ebî Rebâh’a “–Sana cennetlik bir kadın göstereyim mi?” dedi. O “–Evet, göster!” deyince İbn-i Abbâs şöyle dedi “–Şu siyah kadın var ya! İşte bu kadın, Fahr-i Kâinât Efendimiz’e geldi ve –Beni sara tutuyor ve üstüm başım açılıyor. İyileşmem için Allâh’a duâ eder misiniz?» dedi. Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- –Eğer sabredeyim dersen, sana cennet vardır. Ama yine de sen istersen, şifâ vermesi için Allâh’a duâ ederim.» buyurdu. Bunun üzerine kadın –Hastalığıma sabrederim. Ancak sara tuttuğu zaman üstümün başımın açılmaması için duâ buyurunuz.» dedi. Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de onun için Allâh’a niyazda bulundu.” Buhârî, Merdâ, 6; Müslim, Birr, 54 İşte başa gelen iptilâlara sabrın Hak katındaki yüksek kıymeti… ALLAH HER SECDE KARŞILIĞINDA SENİ BİR DERECE YÜKSELTİR Rebîa bin Kâ’b -radıyallâhu anh- şöyle anlatır “Rasûl-i Ekrem Efendimiz’in kapısında geceler, ona abdest suyunu hazırlar, ihtiyâcı olan şeyleri getirirdim. Gece bir müddet Semiallâhu li-men hamideh», bir müddet de Elhamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn» dediğini duyardım. İbn-i Sa’d, IV, 313 Bir gün Allâh Râsûlü –Benden dilediğini iste!» buyurdu. Ben –Cennette Sen’inle beraber olmayı isterim.» dedim. Efendimiz –Başka bir şey istesen olmaz mı?» buyurdu. Ben –Dileğim ancak budur!» dedim. Bunun üzerine Allâh Rasûlü –Öyleyse çokça secde ederek kendin için bana yardımcı ol!» buyurdu.” Müslim, Salât, 226 Sevbân radıyallahu anh’den “insanı cennete götürecek bir amel söylemesi” istenmiş ve bu istek üç defa tekrarlanmış, bunun üzerine Hz. Sevbân şu hadisi rivayet etmiştir “Çok secde etmeye bak! Zira senin Allah için yaptığın her secde karşılığında Allah seni bir derece yükseltir ve bir hatânı siler.” Müslim, Salât 225. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu’ 22; Tirmizî, Salât 169; Nesâî, Tatbîk 80, 89 Secdeden maksat, umûmiyetle namazdır. O hâlde cennete girerek orada Allâh’ın Habîbi’ne komşu olmak isteyenler, bol bol namaz kılmalı, Hakk’a yakınlık anları olan secdeleri artırmalıdırlar. Zîrâ Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in cennetteki mevkii, peygamberlerin de üzerinde olan, zirve bir makamdır. Hadîs-i şerîften anlaşıldığı vechile, Efendimiz’e cennette yakın olabilmek için, sünnet-i seniyyeyinin gerektirdiği vazîfeleri yerine getirmek ve bilhassa huşû içinde çokça namaz kılmak îcâb etmektedir. Allah Rasûlü Efendimiz şöyle buyurmuşlardır “Kim sabah akşam camiye gider gelirse, her gidip gelişinde Allah Teâlâ o kimseye cennetteki ikramını hazırlar.” Buhârî, Ezân 37; Müslim, Mesâcid 285 “Müslüman bir kimse, farzların dışında nâfile olarak her gün Allah rızası için on iki rekât namaz kılarsa, Allah Teâlâ ona cennette bir köşk yapar” veya “Ona cennette bir köşk yapılır.” Müslim, Müsâfirîn 103. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu 1; Tirmizî, Salât 189; Nesâî, Kıyâmü’l-leyl 66, 67 Bir kişi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e –Beni cennete götürecek bir amel söyle! dedi. Rasûl-i Ekrem de “–Allah’a ibadet eder, O’na hiçbir şeyi ortak koşmazsın. Namazı kılar, zekâtı verir ve akrabanı görüp gözetirsin!” buyurdu. Buhârî, Zekât 1, Edeb 10; Müslim, Îmân 12, 14. Ayrıca bk. Nesâî, Salât 10 CENNETE GÖTÜREN BİR AMEL Bedevînin biri Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e geldi ve –Ey Allah’ın Resulü! İşlediğim takdirde cennete gireceğim bir amel söyle bana, dedi. Rasûl-i Ekrem “–Allah’a, hiçbir şeyi ortak koşmaksızın kulluk edersin. Farz olan namazları kılarsın. Yine farz olan zekâtı verirsin ve ramazan orucunu tutarsın” buyurdu. Bedevî –Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, bu söylediklerine hiçbir şey ilâve etmem, dedi. Adam dönüp gidince Peygamber aleyhisselâm “–Cennetlik birini görmek kimi mutlu ediyorsa, şu kişiye bakıversin!” buyurdu. Buhârî, Zekât 1; Müslim, Îmân 15, Fezâilü’s-sahâbe 150. Ayrıca bk. İbni Mâce, Rü’yâ 10 MEBRUR HACCIN KARŞILIĞI CENNETTİR Allah Rasûlü Efendimiz şöyle buyurmuşlardır “Umre ibadeti, daha sonraki bir umreye kadar işlenecek günahlara kefârettir. Mebrûr haccın karşılığı ise, ancak cennettir.” Buhârî, Umre 1; Müslim, Hac 437 Allah Rasûlü Efendimiz şöyle buyurmuşlardır “Bir kimse sübhânallahi ve bi-hamdihî Ben Allah’ı ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim» derse, cennette onun için bir hurma ağacı dikilir.” Tirmizî, Deavât 60 Ebû Mûsâ radıyallahu anh şöyle dedi Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana hitâben “–Cennet hazinelerinden bir hazineyi sana bildireyim mi?” buyurdu. Ben de –Evet, Yâ Rasûlallah, bildir, dedim. Şöyle buyurdu “–Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh Günahtan kaçacak güç, ibadet edecek kuvvet ancak Allah’ın yardımıyla kazanılabilir.” Buhârî, Megâzî 38, Daavât 50, Kader 7, Tevhîd 9; Müslim, Zikir 44-46 BU 40 HAYIRDAN BİRİNİ İŞLERSEN CENNETLİK OLURSUN Allah Rasûlü Efendimiz şöyle buyurmuşlardır “Müslümanları rahatsız eden yol üstündeki bir ağacı kesen bir kişiyi cennet nimetleri içinde yüzer gördüm.” Müslim, Birr 129 “Adamın biri, yol üzerinde bir ağaç dalı gördü ve Allah’a yemin ederim ki, bunu Müslümanları rahatsız etmemesi için buradan kaldıracağım’ dedi kaldırdı ve bu yüzden cennete konuldu.” Müslim, Birr 128 “Bir adam yolda yürürken yol üzerinde bir diken dalı buldu ve onu yoldan uzaklaştırdı. Bu sebeple Allah ondan hoşnut oldu ve onu bağışladı.” Buhârî, Ezân 32, Mezâlim 28; Müslim, Birr 127, İmâre 164 “Kırk sevap vardır ki bunların en üstünü, birisine sağması için ödünç olarak sütlü bir keçi vermektir. Kim, sevabını umarak ve hakkındaki vaadlere inanarak bu kırk hayırdan birini işlerse, Allah onu, bu sebeple cennete koyar.” Buhârî, Hibe 35. Ayrıca bk, Ebû Dâvûd, Zekât 42 ALLAH’A İTAAT EDEN CENNETE GİRER Rasûlullah Efendimiz “İstemeyenler dışında, ümmetimin tamamı cennete girer” buyurdu. Bunun üzerine –Ey Allah’ın elçisi, cennete girmeyi kim istemez ki? denildi. Peygamber Efendimiz “–Bana itaat edenler cennete girer, bana karşı gelenler cenneti istememiş demektir” buyurdu. Buhârî, İ’tisâm 2 DÜNYADAKİ CENNETLİKLER Allah Rasûlü Efendimiz şöyle buyurmuşlardır “Size cennetlikleri bildireyim mi? Onlar hem zayıf oldukları hem de halk tarafından zayıf görüldükleri için kimsenin önemsemediği ve fakat şöyle olacak diye yemin etseler, isteklerini Allah’ın gerçekleştireceği kimselerdir. Size cehennemliklerin kimler olduğunu söyleyeyim mi? Katı kalbli, kaba, cimri ve kurularak yürüyen kibirli kimselerdir.” Buhârî, Eymân 9, Tefsîr, 68/1, Edeb 61; Müslim, Cennet 47 CENNETE GÖTÜREN AMELLER Rasûlullah Efendimiz “Ben ve yetimi himâye eden kimse cennette şöylece beraber bulunacağız” buyurdu ve işaret parmağıyla orta parmağını, aralarını biraz aralayarak, gösterdi. Buhârî, Talâk 25, Edeb 24 “Bir kimse, müslümanların arasında bulunan bir yetimi alarak yedirip içirmek üzere evine götürürse, affedilmeyecek bir suç işlemediği takdirde, Allah Teâlâ onu mutlaka cennete koyar.” Tirmizî, Birr 14 “Her kim üç kız çocuğunu himâye edip büyütür, güzelce terbiye eder, evlendirir ve onlara lutuf ve iyiliklerini devam ettirirse, o kimse cennetliktir.” Ebû Dâvûd, Edeb 121; Ahmed, III, 97 Allah Rasûlü Efendimiz şöyle buyurmuşlardır “Kocasını memnun ederek ölen kadın cennetliktir.” Tirmizî, Radâ` 10 “Anne ve baba, cennete en ortadaki kapıdan girmeye vesile olur.” Tirmizî, Birr 3. Ayrıca bk. İbni Mâce, Talâk 36 Rasûlullah Efendimiz şöyle buyurmuşlardır “Bir insan, bir hastanın halini hatırını sormaya gider veya Allah için sevdiği bir kişiyi ziyâret ederse, ona bir melek şöyle seslenir Sana ne mutlu! Güzel bir yolculuk yaptın. Kendine cennette barınak hazırladın!” Tirmizî, Birr 64. Ayrıca bk. İbni Mâce, Cenâiz 2 “Bir Müslüman, hasta olan bir müslüman kardeşini sabahleyin ziyarete giderse, yetmiş bin melek akşama kadar ona rahmet okur. Eğer akşamleyin ziyaret ederse, yetmiş bin melek onun için sabaha kadar istiğfar eder. Ve o kişi için cennette toplanmış meyveler de vardır.” Tirmizî, Cenâiz 2. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 3; İbni Mâce, Cenâiz 2 Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu “Bir müslüman, hasta bir müslüman kardeşini ziyarete gittiğinde, dönünceye kadar cennet hurfesi içindedir.” –Ey Allah’ın elçisi, cennet hurfesi nedir? dediler. Rasûl-i Ekrem; “–Cennet yemişidir,” buyurdu. Müslim, Birr 40-42. Ayrıca bk. Tirmizî, Cenâiz 2 CENNETLİK BİR DAVRANIŞ Rasûlullah Efendimiz şöyle buyurmuşlardır “Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız!” Müslim, Îmân 93-94 “Bir kimse cehennemden kurtulup cennete girmeyi istiyorsa, Allah’a ve âhiret gününe imân etmiş olarak ölmelidir. Kendine yapılmasını istediği şeyleri o da başkalarına yapmalıdır…” Müslim, İmâre 46. Ayrıca bk. Nesâî, Bey’at 25; İbni Mâce, Fiten 9 “Ey insanlar! Selâmı yayınız, yemek yediriniz, akrabalarınızla alâkanızı ve onlara yardımınızı devam ettiriniz. İnsanlar uyurken siz namaz kılınız. Bu sayede selâmetle cennete girersiniz” Tirmizî, Kıyâmet 42. Ayrıca bk. İbni Mâce, İkâmet 174, Et’ime 1 Sevbân radıyallahu anh şöyle dedi Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem “–Kim bana, insanlardan hiçbir şey dilenmeyeceğine dair söz verirse, ben de ona cenneti garanti ederim” buyurdu. Bunun üzerine –Ben söz veriyorum, dedim. Râvi diyor ki, Sevbân hiç kimseden hiçbir şey istemiyordu. Ebû Dûvûd, Zekât 27. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 61 BUNLARI TUTANA “CENNET SÖZÜ” VAR! Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e –İnsanları cennete en fazla götürecek şey nedir? diye soruldu. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem “–Allah’a saygı takvâ ve güzel ahlâktır” buyurdu. –İnsanları cehenneme en fazla götürecek şey nedir? diye sorulunca da “–Ağız ve tenâsül uzvudur” buyurdu. Tirmizî, Birr 62. Ayrıca bk. İbni Mâce, Zühd 29 Yine Rasûlullah Efendimiz şöyle buyurmuşlardır “Kim bana iki çenesi arasındaki dili ile iki bacağı arasındaki tenâzül uzvunu koruma sözü verirse, ben de ona cennet sözü veririm.” Buhârî, Rikak 23. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 61 Allah Rasûlü Efendimiz şöyle buyurmuşlardır “Haklı bile olsa çekişip didişmeyen kimseye cennetin kenarında bir köşk verileceğine ben kefilim. Şakadan bile olsa yalan söylemeyen kimseye cennetin ortasında bir köşk verileceğine kefilim. İyi huylu kimseye de cennetin en yüksek yerinde bir köşk verileceğine kefilim.” Ebû Dâvûd, Edeb 7. Ayrıca bk. Tirmizî, Birr 58; İbni Mâce, Mukaddime 7 CENNETLİKLER ÜÇ GRUPTUR Allah Rasûlü Efendimiz şöyle buyurmuşlardır “Cennetlikler üç gruptur. Bunlar Âdil ve başarılı devlet başkanı, Yakınlarına ve müslümanlara karşı merhametli ve yufka yürekli olan kişi, Ailesi kalabalık olduğu halde haram kazançtan sakınıp kimseden bir şey istemeyen adamdır.” Müslim, Cennet 63 Bir adam –Ben şu “kul hüvellahü ahad” sûresini seviyorum, dedi. Peygamberimiz “Şüphesiz ki onun sevgisi seni cennete koyar” buyurdular. Buhârî, Ezân 106. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilu’l-Kur’ân 11 Rasûlullah Efendimiz şöyle buyurmuşlardır “Sizden biriniz güzelce abdest alır -onu tastamam yapar- sonra da Eşhedü en lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh. Ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Rasûlüh, derse, o kimseye cennetin sekiz kapısı açılır. O da dilediği kapıdan girer.” Müslim, Tahâret 17 KİM BU SALİH AMELLERİ BİR ARAYA GETİRİRSE CENNETE GİRER Bir gün Allah Rasûlü sahabeden yanında bulunanlara “–İçinizde bugün kim oruçludur?” diye sordu. Hz. Ebûbekir “–Ben oruçluyum, ya Rasûlallah” dedi. Efendimiz “−Bugün kim bir cenaze namazına iştirak etti?” buyurdu. Hz. Ebûbekir “–Ben, yâ Rasûlallah” dedi. Peygamberimiz “–Bugün kim bir yoksul doyurdu?” diye sordu. Hz. Ebûbekir “–Ben, yâ Rasûlallah” dedi. Fahr-i Kâinât Efendimiz “–Bugün bir hasta ziyaretinde bulunanınız var mı?” diye sordu. Yine Ebûbekir “–Ben, ey Allah’ın Rasûlü” dedi. Bunun üzerine Allah Rasûlü şöyle buyurdu “–Kim bu sâlih amelleri bir araya getirirse o mutlaka cennete girer.” Müslim, Fedâilu’s-sahâbe, 12 Rasûlullah Efendimiz şöyle buyurmuşlardır “Mü’min, cennete girinceye kadar hiçbir hayra/ilme doymaz.” Tirmizî, İlim 19 SON SÖZÜ “LA İLAHE İLLALLAH” OLAN KİLİ CENNETE GİRER Rasûlullah Efendimiz şöyle buyurmuşlardır “Kimin son sözü, “Allah’tan başka ilah yoktur” Lâ ilâhe illallah cümlesi olursa, o kişi cennete girer.” Ebû Dâvûd, Cenâiz 20; Hâkim, el-Müstedrek, I, 351 Cenâb-ı Hak cümlemizi cehennemden âzâd edip Cennet-i Aʻlâ’sına nâil eylesin! Zira kulun her dâim Allah’tan cenneti istemesi ve cehennemden de O’na sığınması îcâb eder. Nitekim Hazret-i Ömer “Kendilerine Kitap verdiğimiz mü’minler, onu nasıl tilâvet etmek lâzımsa öyle tilâvet ediyorlar…” el-Bakara, 121 âyet-i kerîmesini şöyle tefsir etmiştir “Cennetin zikredildiği âyetleri okuyunca Allah’tan cenneti ister, cehennemden bahsedilen âyetler gelince de cehennemden Allâh’a sığınırlar.” İbn-i Ebî Hâtim, Tefsîr, I, 218; Ali el-Müttakî, Kenz, II, 357/4230 İslam ve İhsan
cennet ile ilgili ayet ve hadisler